Ahri hayatının çoğunu kökeninin nereye dayandığını bilmeden geçirdi çünkü vastaya kabilesinden geriye ömrü boyunca yanından ayırmadığı birbirine eş iki değerli taştan başka bir şey kalmamıştı.
Ahri’nin ilk anıları Shon-Xan’ın kuzey sınırında kar tilkileriyle koşturduğu zamanlara aitti. Ahri onlardan biri olmadığını bilse de tilkiler nedense onu kendilerinden biri gibi görmüş ve sürüye kabul etmişlerdi.
Her şeye rağmen Ahri bu yabani, yırtıcı yaşam tarzında çevresindeki ormanlarla arasında derin bir bağ hissederdi. Zaman içinde bu bağın, varlığının her zerresine işlemiş vastaya sihrinden ve dünyanın ötesindeki ruhlar âleminden kaynaklandığını anladı. Ancak ona bu sihir gücünü kullanmayı öğretebilecek kimse olmadığı için bunu kendi kendine öğrenen Ahri, büyü gücünü genellikle av sırasında reflekslerini hızlandırmak için kullanırdı. Ayrıca dikkatlice yaklaştığında korkmuş bir geyiği yatıştırabileceğini fark etti. Böylece Ahri ve sürüsü ona dişlerini geçirirken bile hayvan usul usul dururdu. Yone Yasuo